Bir kaplamacı olarak birinci derecede KATOT AKIM YOĞUNLUĞU sizi ilgilendirmekle beraber, ANOT AKIM YOĞUNLUĞU da aşağıdaki nedenden dolayı önemlidir : Anot yüzeyinde de, tıpkı katotta olduğu gibi müsaade edilen akım yoğunluğunun bir sınırı vardır. Bu sınır değerin üzerine çıkılırsa anottaki metal çözünmeyi reddedebilir. Gerçekten de anot “duraklar” ve çözünmez hale gelir. Kaplamacılıkta ve kimyada bu durum bu şekilde ifade edilmez. Anot POLARİZE OLMUŞ denir.
POLARİZASYON’ un tam olarak ne anlama geldiğini ileride bu konuyu işlerken inceleyeceğiz ama şimdilik bunu
üzerine çok fazla yük yüklenmiş olan bir katıra benzetebiliriz. Bu durumda katır durur ve yükü taşımayı reddeder. Bizim anoda yüklediğimiz yük de elektrik akımıdır. Eğer kabul edilebilir en yüksek yük değerinin üzerine çıkarsak anot çözünmeyi reddeder (çalışmayı durdurur) ve bu durumda POLARİZE olduğundan bahsedilir. Buna dayanarak anottaki akım yoğunluğunun kabul edilebilir maksimum değerini bilmeniz, bu sınırı aşıp anodun polarize olmasının önüne geçmeniz bakımından önemlidir. Örneğin, bir asitli bakır kaplama tankında anot akım yoğunluğu değerinin 2 A/dm² olması gerekiyorsa, tankın anodunun bu akımı taşıyabilececeğinden emin olmanız gerekir.
ÖRNEK 8 : Asitli bakır kaplama banyonuzda Şekil 12’ de gösterildiği üzere tankın karşılıklı kenarlarına asılmış halde bulunan 25 cm uzunluğunda ve 8 cm. genişliğinde 10 adet anot levhası var. Toplam yüzeyi 50 dm² olan bir kaplama işi yapacağınızı varsayalım. Kaplamada kullanacağınız toplam akım 100 Amper olsun.
Katot akım yoğunluğu 100 / 50 = 2 A/dm², UYGUNDUR. Şimdi anot akım yoğunluğuna bakalım :
Her anodun toplam yüzey alanı (her iki yüzeyini de hesaplıyoruz) 25 cm x 8 cm x 2 = 400 cm² = 4 dm², 10
anot kullanıldığından toplam anot yüzey alanı 10 x 4dm² = 40 dm² dir. Bu durumda anot akım yoğunluğu 100 /
40 = 2,5 A/dm² olur ki bu hesaba göre tam da maksimum akım sınırında olduğu düşünülebilir.
Fakat gerçekte bu durumda akım yoğunluğu normalin çok üzerindedir çünkü ANOTLARIN ARKA YÜZEYLERİ TAM ALAN OLARAK SAYILAMAZLAR. KISMEN BLOKE EDİLMİŞ DURUMDADIRLAR VE AKIMIN ÇOĞU ANOTLARIN ÖN YÜZÜ İLE KAPLANAN PARÇA ARASINDA AKAR (Bu durumu enerjinin hangi özelliğiyle açıklarız?). KAPLAMA TANKININ KENARI İLE ANODUN ARKA YÜZEYİ ARASINDA HATIRI SAYILIR BİR MESAFE OLSA DA, ANODUN ARKA YÜZEYİNİN 1/4’ ÜNÜ AKIM TAŞIYICI YÜZEY OLARAK KABUL ETMEK GÜVENİLİR OLUR. EĞER ANOT TANKIN KENARINA YAPIŞIK İSE AKIM TAŞIYICI ARKA YÜZEY 1/10 OLARAK ALINMALIDIR.
Yukarıdaki duruma göre toplam akım taşıyıcı alan 20 dm² + (1/4 x 20) dm² = 25 dm² olacaktır. Öyle ise gerçek akım yoğunluğu 100 A / 25 dm² = 4 A/dm² dir ki izin verilen maksimum akım yoğunluğundan (2,5 A/dm²) çok yüksektir.
İzin verilen anot akım yoğunluğu bazen alanların oranı olarak ifade edilir. Bu nedenle kaplama banyosunun özelliklerini nasıl belirleyeceğinizin anlatıldığı bölüme geldiğinizde, tavsiye edilen anot – katot alanları oranının
Elektrometal Kaplamanın Temel Prensipleri, Bölüm 2 Sayfa 19
1,5’ a 1 olduğunu okuyacaksınız. Bu kısaca kaplama tankındaki anot yüzey alanının hesaplamış olduğunun katot yüzey alanından 1,5 kat daha fazla olması anlamına gelir. Yani bir başka deyişle eğer katot yüzeyinde 4 A/dm² kullanabiliyorsanız anot yüzeyinde sadece 4 / 1,5 = 2,66 A/dm² kullanabilirsiniz.
HATIRLATMA : Anodun kaplama tankının kenarına yapışık olduğu durumlarda anotun arka yüzeyinin 1/10’ u, anotla tank arasında biraz mesafe varsa 1/4’ ü akım taşıyıcı yüzey olarak alınır. Sayfa 12’ de görüldüğü gibi aynı prensip katotta da geçerlidir. Katodun girintili veya alçak yüzeyleri toplam akımın sadece küçük bir kısmını alır ve akım taşıma açısından çıkıntılı veya açık yüzeyler gibi düşünülemez.